Genel
Solak Kişiler Hakkında Bilmediğiniz 15 Bilgi

Solak kişiler hakkında bilmediğiniz birçok farklı bilgi bulunmakta. Dünya düzenine bakıldığında genellikle bütün düzenler, sağ elini kullanan insanlara göre ayarlanmış durumda. Bu durum, solak olan kişileri oldukça zorlamakta ve kişiliklerinin, sağ elini kullananlara göre daha farklı kılmakta. Bazı bilim adamları, bu kurulu düzen nedeniyle solak kişilerin daha bağımsız ve kural tanımaz kişiler olduğunu savunmakta.
Eski zamanlarda sol elini kullanmaya meyilli olan kişiler, şeytani ve kötü insan olarak yorumlanırmış. Bu nedenle, zorla sol eli kullanmaya zorlanmışlar. Neyse ki günümüzde, bu tarz düşünceler yok denilecek kadar az oranda. Şimdi gelelim sol elini kullananlar hakkında az bilinen gerçeklere.
Solak Kişiler Hakkında Bilmediğiniz Bilgiler
Solak kişiler hakkında bilmediğiniz gerçekleri öğrendiğinizde, solak olan kişilere karşı bakış açınızı değiştirebilirsiniz. Çünkü azınlık durumda olsalar da fark yaratabiliyorlar.
- Sol elini kullanan kişiler, sağ elini kullanan kişilere göre daha fazla alkolik ya da madde bağımlısı olma eğilimindedir.
- Beyinlerinin sağ tarafını daha çok kullanılırlar.
- Tenis oyununda oldukça iyiler, tenisçilerin %40’ solaklardan oluşmaktadır.
- Üniversiteden mezun olan solak kişiler, sağ elini kullananlara oranla daha zengin olabiliyorlar.
- Yapılan araştırmalara göre solak kişiler, astım ve alerjik hastalıklara daha meyilli.
- Sol elini kullanan kişiler, olası bir kaza durumunda sağ elini kullanmak zorunda kalırsa; sağ elini kullananlara göre daha kolay farklı el alışkanlığı kazanabilirler.
- Solak insanlar, sağ elini kullanan kişilere göre daha fazla uykusuzluk çekerler.
- 13 Ağustos, Uluslararası Solaklar Günü olarak kutlanmakta.
- Solak kişiler, sualtını görme konusunda daha iyidir.
- Solak kişiler, sağ elini kullanan kişilere göre daha çabuk sinirlenebilme özelliğine sahip.
- Solak kişiler, ergenliğine 6 ay kadar geç girerler.
- Solak kişilerin bir enstrümanı çalması daha kolay ve müzik kulakları daha gelişmiştir.
- Solak kişiler hakkında bilmediğiniz bir gerçek de oldukça yaratıcı ve çözüm odaklı olduklarıdır.
- Dünya nüfusunda sadece %5 ile %10 arasında bir dilime sahipler.
- Solak kişiler; daha bağımsız, özgür ruhlu, kural tanımaz ve özgün olmakta.
Solak olan birçok sporcu, siyasetçi, sanatçı ve bilim insanı bulunmaktadır. Sol elini kullanan kişilerin daha hızlı düşünebilme ve çözüm üretebilme özellikleri de bulunmaktadır. Bu nedenle, solaksanız bir adım öndesiniz diyebiliriz.
Genel
SUBLİMİNAL MESAJ NEDİR?

Subliminal Mesaj, bilincimizle fark edemediğimiz fakat bilinçaltımız tarafından algılanan mesajlardır. Bu mesajlar, kişilere izinsiz olarak verilmekte. Genellikle pazarlama ya da toplumun bir fikri, düşünceyi benimsemesi için kullanılmakta. Subliminal mesajlar; fotoğrafla, videoyla, yazı ve sesle kişilerin bilinçaltına verilmekte. Toplumun bu duruma karşı çıkması üzerine hükümetler bu konuda yasaklamalar getirse de yine yoğun bir şekilde subliminal mesajlar verilmekte.
Subliminal Mesaj Nedir ve Nasıl Çıkmıştır?
Subliminal mesaj örneklerine geçmeden önce nasıl ortaya çıktığına değinelim. Alman Fizyolog Wolkman tarafından 1859 yılında bulunmuştur. Wolkman, “takistoskop” adında bir cihaz icat etmiştir Takistoskop, saniyenin 3 binde 1 hızında açılıp, kapanan bir objektif kapağına sahipti. Bu hızda açılıp, kapanan objektiften anlık görseller veriliyor ve bu görseller bilinç tarafından algılanmasa dahi bilinçaltı tarafından algılanıyordu.
Takistoskop, ilk olarak İngiliz kanalı olan BBC tarafından 1920’li yıllarda kullanıldı. Kullanılma amacı ise o dönemlerde yeni ortaya çıkan radyo kullanımına toplumu yönlendirmekti. Radyoya karşı mesafeli olan halk, Subliminal mesaj sayesinde radyoya yönelmeye başlamıştı.
Takistoskop, 2.Dünya Savaşı döneminde yine İngilizler tarafından bu kez farklı bir amaç ile kullanıldı. Askerlerin düşman uçaklarını kolayca ayırt edebilmesi için bir nevi eğitim amacıyla kullanılmıştır. Düşmanın askeri bilgileri bilinçaltına verilmiş ve bu sayede askerler kolaylıkla düşman uçaklarını kolaylıkla ayırt edebilmiştir.
Subliminal Mesaj Nasıl ve Neden Kullanılıyor?
Subliminal mesaj, günümüzde genellikle reklam ve pazarlama alanında sıkça kullanılmakta. Bu alan dışında, toplumun yabancı olduğu bir düşünceyi kolaylıkla topluma benimsetmek için kullanılmakta. Yapılan araştırmalara göre insanı en çok etkileyen unsurlar cinsellik ve ölümdür. Subliminal mesajlar hazırlanırken bu iki unsur esas alınarak uygulanmaktadır. Biri korku ile yönlendirme yaparken diğeri de çekici kılarak yönlendirme yapmakta.
25.Kare Uygulaması
Subliminal mesajlar konusunda sıkça geçen 25.kare yöntemi video içeriklerinde kullanılan bir yöntem. Beynimiz, bir video izlerken saniyede videonun 24 karesini algılayabilir. 25.kareyi görürüz fakat algılayamayız. 25.kare anlık olarak algılanamasa dahi bilinçaltımıza ulaşır. Bu nedenle, subliminal olarak verilmek istenen mesajlar, bu 25.kareye yerleştirilir. 25.kare yöntemi bu şekilde uygulanır.
25.kare yönteminin etkinliği Amerika’da bir deneyle kanıtlanmıştır. Sinemada izleyicilere 25.karede kola içmeleri ve mısır yemeleri konusunda yönlendirme yapılmıştır ve sonuç oldukça etkili olmuştur. Amerika bu yöntemi, Rusya ile soğuk savaş dönemlerinde Hollywood filmlerinde sıkça kullanmıştır.
Subliminal Mesajların Olduğu Örnekler
Subliminal mesajlar, reklamlarda sıkça karşımıza çıkıyor. Bunun dışında çocukları yönlendirmek için çizgi filmlerde de sıkça kullanılmakta. Subliminal mesaj örnekleri şöyle:
- Kola Reklamında kolayı çekici hale getirmek için cinsel içerikli bir mesaj yerleştirilmiş. Bu sayede, kişilerde arzu duyma duygusu aktif hale gelip, kola içme isteği oluşturulmakta
- Çizgi filmde kullanılan bu karede, karakterin kafa kısmına çıplak kadın figürü yerleştirilerek yönlendirme yapılmış.
- Yine bir kola reklamında, uzanan kadın figürü kullanılarak arzu duyma duygusuna yönlendirme yapılmıştır.
- Çizgi filmde kullanılan bir diğer subliminal mesaj, arkada yanan ev içerisine çıplak kadın figürü yerleştirilmiş.
Bu örnekler gibi pek çok bulunan subliminal mesajla bulunmakta:
Genel
10 Bin Odalı Nazi Oteli Prora

Nazi oteli Prora, Hitler tarafından Naziler için inşa ettirilmiştir. 10 bin odası ile toplam 20 bin Nazi ağırlamak için inşa edilen otelde, hiçbir konuk ağırlanamamıştır. Çünkü inşaatın bitimine yakın 2.Dünya Savaşı çıkınca, inşaat tamamlanamamıştır. Naziler için hazırlanan fakat hiçbir Nazi tarafından kullanılamayan otel, günümüzde bir Nazi mimarisi olarak değerlendirilmeye çalışılıyor.
Nazi Oteli Prora Bir Diğer Adıyla “Azman”
Baltık deniz manzarasına sahip olan Nazi oteli Prora, bulunduğu yerde Azman olarak anılmaktadır. Hitler, bu oteli 3.Reich’a karşı bir güç gösterisi olarak yapmak istemişlerdi fakat istedikleri gibi olmadı. Savaşın başlaması ile oteli tamamlayacak işçi bulunamadığı gibi, ağırlamak için de kimse yoktu. Bu nedenle, günümüze kadar farklı amaçlar ile kullanılmıştır.
Otel, sahil boyunca uzanıyor. 10 bin odasının hepsi de denize manzarası olan odalar olarak tasarlanmıştır. Otel, denize 150 metre uzaklıkta bulunuyor ve uzunluğu ise sahil boyunca 6 km’yi buluyor.
Otel her ne kadar lüks bir yapı olarak tasarlanmaya çalışılmışsa da odaları, oldukça küçüktür. Bu durum, günümüzde yeniden kullanım için yapılan çalışmaları biraz zorlaştırmaktadır.
Otelin inşaat çalışmasında, toplam 9 bin kişi 3 yıl boyunca çalışmıştır. Buna rağmen, otel tamamlanamamıştır.
Nazi oteli Prora, Hamburg saldırısında bombardıman yapılırken sığınak olarak kullanılmıştır.
Otel, aynı zamanda Doğu Almanya sığınmacılarına ve Doğu Almanya Ordularına da ev sahipliği yapmıştır. Berlin Duvarının yıkılmasıyla birlikte boşaltılmış ve uzun süre boş kalmıştır.
Denize sıfır olan ve büyük hayallerle yapılmaya başlanan oteli, şimdilerde farklı işler için yeniden kullanmaya çalışıyorlar. Otelin 4 binası müteahhitler tarafından alındı, 1 binası da hotel olarak kullanılmaktadır.
Otel, orijinal yapısı bozulmadan tekrardan yenileniyor. Yenilenmiş olan daireler ise satılığa çıkartılıyor. Şimdiye kadar 50 dairenin, 200 bin dolar ile satıldığı biliniyor.
Nazi oteli; 8 blok, bir tiyatro salonu, bir sinema salonu ve yüzme havuzlarından oluşmaktadır. Savaşın başlaması ile yarım kaldığından, hiçbir aktivite alanı kullanılmamıştır.
1990 senesinden beri kullanılmayan otel, daha önce de belirttiğimiz gibi yeniden düzenlenmeye başladı. Kırılmış camlar, eskimiş duvarlar ve ıssız ortam bakalım ilerleyen zamanlarda nasıl gözükecek…
Genel
Ebeveynliğin Sadece İnsanlara Özgü Bir Şey Olmadığını Gösteren 25 Muhteşem Fotoğraf

Hayvanlarda ebeveynlik, aslında tıpkı insanlar gibidir. Yavrularının beslenebilmesi ve büyüyebilmesi için uğraşırlar aynı zamanda onları bu süreç içerisinde, dışarıdan gelecek olan tehlikelere karşı korurlar. Biz insanlar, hayvanlara pek saygı duyan bir ırk değiliz. İnsanların hayvanlara bakış açısı sadece yenir ya da yenmez; evcil ya da vahşidir. Hayvanların yaşam alanlarını işgal edip, onları kafese tıkarız. Sonrasında da ay ne kadar tatlı ya da ne kadar korkunç gibi yorumlar yaparız. Bu konuda söylenecek oldukça fazla söz varken, daha çok uzatmadan; gerçek hayvan severler için hayvanlar alemlinde ebeveynliğin nasıl olduğunu gösteren fotoğraflara geçelim.
Hayvanlarda Ebeveynlik: 20 Muhteşem Fotoğraf
Hayvanlarda ebeveynlik, oldukça zor diye düşünüyorum. Çünkü biz inşalar gibi evinin kapısını kapatınca tehlikeleri dışarıda bırakamıyorlar. Çevreden gelebilecek tehlikelere her zaman açıklar. Birbirleri arasında yer alan savaşların üstüne, biz insanların onları avlama isteği de eklenince… ama bu tarz kötülükler olmadığında ne kadar da mutlu olduklarını görün.
- Annesinin ağzında bir yavru kutu ayısı. Yavrunun yüzündeki mutluluğun ısıtmayacağı bir kalp yoktur sanırım.
2. Yavru aslan ebeveyni ile birlikte. Alanlar ne kadar sert bir tür olsa da yavrusuna bakışındaki sıcaklık…
3) Kuşların çoğu, yavrularını bu şekilde besler.
4) Gözlerdeki o tedirgin ve mutlu haller…
5) Küçük bir fil yavrusu ve ebeveyni… Fillerde el ele tutuşma böyle sanırım.
6) Avlanmayı öğretiyor olabilir.
7) Anneye kocaman bir sarılmak.
8) Annemizi ya da babamızı çocukken bu şekilde mutlaka öpmüşüzdür. Pek de insanlardan farkı yok aile sıcaklığının.
9) Henüz boynuzları bile çıkmamış olan bir yavru gergedan.
10) Yavrunun rahatlığı ve huzurlu yatışına kalbimi bıraktım.
11) Nelerin yenilip, nelerin yenilmemesi gerektiğini öğreniyor sanırım.
12) Fil de olsan anne kucağı ayrıdır tabi.
13) Sayım mı yapıyor acaba?
14) Bu tıpkı; istediği oyuncak alınmayınca, surat asan bir çocuk hali değil mi? Anneyle, babanın gururlu bakışı da bir harika.
15) Hayvanlarda ebeveynlik de, tıpkı insanlar gibi sıkı demek ki.
16) Anne bir daha yapmayacağım, özür dilerim. Tanıdık geldi mi?
17) Baba ayı, sanki yavrusuna bir şey öğretiyor gibi duruyor.
18) Bu insanlarda da böyledir. Anne ve baba yakınlaşınca çocuk kıskanır.
19) Evladın baldan tatlı olduğunu gösteren bir fotoğraf.
20) Anasının sıcacık kucağında uyuyan yavrucağız. Baba kucağı da olabilir tabi.
21) Yarın üniversite sınavı için yavrusunu cesaretlendiriyor sanırım.
22) Biz insanlar da yavrumuzu, omuza alırız. Tabi bir kaç dakika sadece. Kıskandım.
23) ‘Bakim sen ne yedin yine’ diye kontrol ediyor gibi.
24) Benim de bebeğim olduğunda böyle sarılıp, uyuyacağım.
25) Yıkanma vakti ya da avlanma… Öğretici bir şeyler olduğu kesin.
-
Kültür Sanat2 sene önce
Yaz Kitap Önerileri
-
Teknoloji2 sene önce
En Çok Alan Sunan Bulut Uygulamaları
-
Gezi Rehberi2 sene önce
Doğu Ekspresi İle Turistik Doğu Ekspresi Arasındaki Farklar Nelerdir?
-
Kültür Sanat2 sene önce
Baba Vanga Kehanetleri: Büyük Kâhin
-
Genel2 sene önce
En İyi Futbol Takımları Listesi
-
Gezi Rehberi2 sene önce
Japonya İntihar Ormanı: Aokigahara
-
Kültür Sanat2 sene önce
Sun Tzu Sözleri: Hepsi Ders Niteliğinde
-
Genel2 sene önce
Dünyanın En İyi Fizikçileri Listesi